Sera ile ressam halası bir günü birlikte geçirecekler ve yapılacaklar arasında “resim çizmek” ilk sırada! Peki, Sera ne çizecek? Ne kuş çizmeyi biliyor ne de tavşan... Manzara resmi yapsa, ama o da hiç kolay değil hani. Peki çizim yapmanın tek bir doğrusu var mıdır? Kuşa benzemeyen bir kuş çizimi olabilir mi?
Küçük bir kızın, ressam halasının atölyesinde geçirdiği bir günü anlatan bu öykü, sanat ve özgünlük konularını ele alıyor. Sera’nın bilmediğini söylediği “çizmek”, aralarına gerçeküstücü ressam René Magritte’in sessizce katılmasıyla bambaşka bir eyleme dönüşüyor. Öyle ya, Magritte’in resimlerinde gördüğümüz kuş, aslında o kuşa ne kadar benzese de, aslında ressamın gözünden ve elinden yansıyan yepyeni bir “şey”dir.
Deneyimli yazar Simlâ Sunay bizleri atölyede, çizimle dolu bir güne davet ediyor. Yaratıcılık üzerine çıktığımız bu yolculuk, Zeycan Alkış’ın detaylı çizimleriyle gerçeküstü bir mekânda canlanıyor.