Atatürk sahilde görüp çok etkilendiği ulu bir çınar ağacının yanına bir köşk yaptırır. Fakat bir süre sonra çınarın dalları köşkün çatısına zarar vermeye başlar ve bahçıvan Atatürk’ten dalları kesmek için izin ister. Atatürk dalların kesilmesi yerine köşkün yürütülmesini isteyince de köşk, İstanbul'dan getirtilen tramvay rayları üzerinde sekiz çocuk adımı yürütülür.
İşte "Yürüyen Çınar" ilhamını bu meşhur çınardan alıyor. Çınar nasıl da öfkeliydi bir gün. Çıkardı köklerini topraktan, yürüdü yapraklarını fırlata fırlata. Nereye böyle çınar? Atatürk dallarına zarar gelmesin diye taşıtmadı mı koca köşkü yanından?..
Ödüllü sanatçı Huban Korman'ın rengârenk resimleriyle yeniden raflarda yerini alan "Yürüyen Çınar", ağaçları ve doğayı korumanın önemini vurgulayan bir öykü. Hem çocuklara hem yetişkinlere yönelik kitaplarıyla sevilen yazar Simlâ Sunay'ın yazdığı bu öykünün kahramanları ise, Yürüyen Köşk’ün tarihi çınarı ile çocuklar.